Ellerin üzerinde bir el durur Gizli ve bir o kadar açık Sayısız perde aralıklarında Kristalleşen zaman kendini geride bırakır Arınır yüzü aynasında Ve o çıplaklık…
Aylık Edebiyat Dergisi
Ellerin üzerinde bir el durur Gizli ve bir o kadar açık Sayısız perde aralıklarında Kristalleşen zaman kendini geride bırakır Arınır yüzü aynasında Ve o çıplaklık…
Kaç zamandır, sormam Kuşburnu yangını saçlı kız Örüyor muydu, sokak başında Serkeş hikayelere kendini Topukları al al mıydı, eski günleri anımsatırcasına Yoksa her şey uçtu…
Bana dair ne varsa Şimdi onarması sana düşen Eksiltili bir hikâye Musa ve Nuh’u birleyen Bir yelkenliye doluşayım Gözyaşımda alabora olacağı Vadedilmiş olan Ağlamak…
İki tepe arası koşulan Bir sırdır Hacer Yedi bakışın bir sese gelişi Ve uçsuz bucaksız süzülüşüdür O ipe sarıldıkça Kurtuluşa ermiş eldir Hacer’dir ki…