üstüne sedef tozu dökülmüş sanki ne çok yakın ne çok uzak kenardayım biraz, geçiyor işte aydınlık bir su gibi her şey elimi uzatsam bir sırra…
Aylık Edebiyat Dergisi
üstüne sedef tozu dökülmüş sanki ne çok yakın ne çok uzak kenardayım biraz, geçiyor işte aydınlık bir su gibi her şey elimi uzatsam bir sırra…
ben kendimi bir karlı dağ sanırdım su deyip sustum düşlerimde ırmak olup suretlerimi kıyılara kustum deneyim sönük bir lambadır güneşin örsünde mutluluğun acıları da var…
Her dem tazeliğini koruyan bir ‘hamur’a şiir şerbeti dökülerek yapılmış öyküler… Şiir ve öyküleri; Yedi İklim, İstanbul Bir Nokta, Temmuz, Mağaradakiler, Temrin, Hayal Bilgisi, Ayna…
işlemeli bir mendil gibi katlayıp sakladım duruyor vaktin eskitme dolabında zamanı şakıyan bir çocuk uyandırır saatleri ne zaman açıp baksam avucuma dökülen sessizlik kurşunlanan suların…
yoluma ortak olur musun kendini birtakım ukdelerle besliyor börtü böcekten rüzgardan hız alıyor da damar damar uzuyor ben senin yerine de yorulurum canımdan can vererek…
yazıp sildiğim satırlarda konuştum bir ömür boşluktaki buğusuna baktım onların ki öylece dururlar bir yerlerde gönül koysam tekine incinirsin şiirime halel gelir diye düşündüm hep…