Seni çok sevmeye niyet eylemiş
Eskiden, çok eskiden, ta ilk sözden beri
Kapına gelmiş ve divanına durmuş
Âcizlerin âcizi, ben; hakirlerin en hakiri
Her gün yeni bir elbise giydirir
Gibi üzerimize allı, morlu, yeşilli
Günler açarsın yeni ve dumanı üstünde
Yeni bir arınma ve diriliş kapısı olsun diye
Biliriz, bilmemiz gerekeni, bilmez görünsek bile
Mazeret dağları inşa etsek ve ipe un sersek de
Biliriz rûz-i mahşeri, mizanı, o şaşmaz teraziyi
Deve kuşlarına öykünsek, başımızı kuma gömsek de
Her bir uzvumuza birer yalansız dil eklendiğinde
Ve her biri teker teker bülbül misâli dillendiğinde
Ayıplar, günahlar, eksikler ve yanlışlar; o ağır fatura
Belimiz yedi yerden kırılıp, dilimiz dişimiz kilitlendiğinde
Boynumda işbu acziyet bildirimi asılı olduğu halde
Dilimde nedamet volkanlarının o iç yakan türküsü
Vardığımda varılacak son noktaya, ilâhi huzura
Anılmayı dilerim; saf kulluktu onun bütün ülküsü
Latest posts by Erol Yılmaz (see all)
- İsyan Çiçekleri - 3 Mayıs 2017
- Sükûnet Lütfen - 7 Nisan 2017
- İç Savaş - 23 Ocak 2017
Bu yazı yorumlara kapalı.