“Günler gelip geçmekteler Kuşlar gibi uçmaktalar” Aziz Mahmut Hüdâi sen bana yaz gündüzlerinin armağanısın bunu unutma! herkesin en basit gördüğümüz birinin bile bir öyküsü vardır…
Aylık Edebiyat Dergisi
“Günler gelip geçmekteler Kuşlar gibi uçmaktalar” Aziz Mahmut Hüdâi sen bana yaz gündüzlerinin armağanısın bunu unutma! herkesin en basit gördüğümüz birinin bile bir öyküsü vardır…
II Kim yıkıyor ki papatyaları bu vakitte benzeyip duruyor senin iki yüzüne Varlığın ne güzel armağan uzakta olsan da Elvan gözlerinle birlikte Ankara’da Çağrılmam gönül…
I güneş yanığı değil sırtımdaki haydut çürüğü lekelerle derisi kavlamış bir hayatı yaşamak zorunda oluşumdan evden erken ayrılmışım hangi kelimeleri sandal yapacağımı bilmeden dere tepe,…
acıdır kökler mavi, bölerken geceyi şehrayin danslarıyla kelebekler kozalarını örecekler bak anne ve yavru ceylan ince ince dilimlenmiş acı dilim lâl yanardağ ağzı yaralı bir…
Mesela ben şair değilim Kaçtım çünkü yıl bilmem kaçtı Kaçtım bir yerlere şimdi çok da hatırlamadığım hatırlamak istemediğim Şiirden daha tehlikeliymiş kaçmak ve askerlik Bitse…
Yayladayız, kırmızı topraklı, buz mavisi kayalıklı Torosların kuş uçmaz, kervan geçmez dağ aralarında, taşlı kıraç koyaklarda… İki kardeş oğlak çobanıyız. Çoban dedimse söz misali; benim…
Önce tüm ışıklar kapandı sonra nöbet değişimlerinde rahat hareket edebilmek için konan zayıf, yeşil renkli gece lambası açıldı. Elbiselerimi değiştirdikten sonra dolabımın alt çekmecesine koyduğum…
Kafasında bin bir türlü düşünce oynaşıyordu. Bu koca şehre her geldiğinde bir an evvel işlerini halledip kaçıp kurtulmak isterdi hep. Adeta zamanla savaşırdı. Koşturmalar, koşturmalar……
Mesleği insanları tedavi etmek olan bir hekim, tıp bilgilerinin yanı sıra manevî ilimlerde de son derece ileriymiş. Bu sayede, bedenleri olduğu gibi ruhları da iyileştirirmiş.…
İ.Ü. Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. İsmail Coşkun: Genel anlamda dünyanın gittiği yeri fark edebilmek için, biraz geriye gidebilir miyiz? Sömürgeci anlayışın bugünkü…
KENTSEL DÖNÜŞÜM Bu semte de “proje alanıdır’ tabelaları uğramış. Evvelden müteahhitler alıp, yıkıp, yapıp, satarlardı. Şimdi “bilmem ne inşaat proje alanıdır” tabelaları beliriyor binalarda. Buna…
Kanlı kuyu kazılır Avrupa’nın içinde Katledilir Boşnaklar halkın gözü önünde Batılı sessiz kalır yapılan katliama Soykırım uygular sırp seyredilir drama Sınanır insan sabrı laboratuvar: Bosna…
Sis bulutları içinde gelip geçiyor günler Sis bulutları içinde gelip geçiyor günler Noktası konmamış bir cümle nasıl uzarsaSiyah haykırışların secdesinde bembeyaz Her ses kendi frekansını bulmaya çalışıyorBir radyo…
Işıltılar görünmüyor yirmi beşinci ıslığımdan Pırıltılı bir kelebek konmuyor gömleğime Keşke büyük bir harf patlasa göz bebeklerime Ve kocaman olsa şu uzaklaşmakta olan farlar! Yarasalar…
Bilerek kanıyorum Çocukların masum yalanlarına Belli etmemeye çalışıyorum yine de Gözlerine bakınca Aklım yeniliyor kalbime Dalgınlık ve unutkanlıkla Numara çekiyorum hayata Bozuluyor düzeni Daldan dala…
İlintisiz korkunun pençesini sırtında görmeden gagasını ses ile tasvir edip, oluk oluk akanın yatağında bekleriz. -Evet, sarsılır uysal yönlerim, yönlerimiz. Yar ucunda hesaplı müdahaleyle kendini…
İnsanlık tarihinde, asırlar öncesinde astronomi, matematik, tıp, biyoloji, bitkiler, madenler, hayvanlar ve yararlı otlar üzerinde çok sayıda kitaba sahip olan ve kendisinden çok sonra gelen…
Şair Erdem Bayazıt kabri başında anıldı “Yedi Güzel Adam”dan biri olarak anılan Kahramanmaraşlı ünlü şair ve yazar Erdem Bayazıt, kabri başında anıldı. Türkiye Yazarlar Birliği…
Bir yazarı – şairi anlamak için onun çocukluğunu bilmek bazen çok önemli olabilmektedir. Çocukluk, kimi zaman şiir kitaplarının omurgası işlevini de görmektedir. Bu zaviyeden baktığımızda…
Islak yorgan kuru minder ayakları soğuk çocuk Karanlık gözlerinde kar kündüne kav bir çift dolunay Kadınlar kelebekler koynunda urgan doğuran Aralıkta ağlayan gök açmazında ki…
İbrahim Kaya 1980 yılında Sivas-Şarkışla-Arıklar Köyü’nde doğdu. İlkokulu köyde okudu. Ortaokul, lise ve üniversite tahsilini İstanbul’da tamamladı. Marmara Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı…
Kızım İstanbul Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesinde yatıyordu. Bir ay boyuınca gidip geldim ama bir sonuç elde edemedim. “Tedavi devam ediyor, bugün git yarın gel.” dediler.…
Balkonla sınırlı yaşamaktan kurtulmuş, evin tümünde özgürce dolaşıyordu, yayılıyordu. Boşuna değilmiş büyüdüğünü göremediğime üzüldüğüm; yavru bıraktığım kömür karası cılızı, ele avuca sığmaz gürbüz bir delikanlı…
Şubat ayı İstanbul için kar ayı oldu. Hayat denilen curcuna daha bir hızlı akmayı sürdürdü. Ülkenin politik havası her zamanki gibi gergin ve yüksek nabızlı.…
Dünya denilen bu uçurumun uğultusu bitmez. Uçurum uğultusuyla bitecek bir gün. Her şeyin bitecek olması korkulacak bir şey değil. Belki mutlak bir bitiş ve yok…
İnsanın kendisi ile baş başa kalamadığı, niteliğinin göz ardı edildiği ve bir istatistik malzemesine dönüştüğü zamanları yaşıyoruz. Kendisi ile baş başa kalmak, hesaplaşmanın ve tanışmanın…