dokuz
bazen bir aralıktan kaçırıyorum aklımı, öyle yalnızım ki bu kadar olur.
baktım dünya duruyor yerinde, yerinde duruyor çakıl taşları ve rüzgar
kırılmış kadınlar ve son otobüsler yerli yerinde
kırmızı ışıkta bekliyor hâlâ dilenciler, savaş sürüyor, ölüyor çocuklar
bir benim dünyaya karaltısı çok gelen, bir benim her gün
aklını bir çıban gibi durmadan her gece
sararmadan, yel değdirmeden ruhuma
demem o ki şu merdivenleri çıkar çıkmaz karşımda parlayan
denize incinmesin diye kaçamak bakışlar atmayı
babamın bana geçmişi anlatmamasını anlamayı
marifet sayıyorum, kışa değmeyen yüzümü saklamayı
olmayan şeylere düşmanım işte
kapımın çalmamasına mesela, kimsenin ciğerinin yanmamasına
hiçbir dizde iz bırakmayan yüzüme, ellerime
herkesin gitmesine Allah’ım herkesin bu kadar çok gitmesine
sana gelirken ayaklarımın tökezlemesine
şehrin ölülerinden medet umuyorum, eski kapılardan
dönüp arkaya son kez bakmalardan
yangın merdiveninden kaçırıyorum aklımı
öyle yalnızım ki
bu kadar olur.
Latest posts by Mustafa Karasoy (see all)
- Bergüzâr - 7 Mayıs 2018
- Gün Ağarırken Terk Edilecek Siperler İçin Kazı Çalışmaları - 7 Nisan 2017
- Gün Ağarırken Terk Edilecek Siperler İçin Kazı Çalışmaları / Sekiz - 22 Kasım 2016
Bu yazı yorumlara kapalı.