hengamenin en hararetli anlarında
sorsan: kimsin,
senden fışkıran çile n’ola
ruhunu delik deşik ettiğin
bir kadının atları bunlar
yabanıl ve asi
bir ok gibi koşan akşam
şehrin ateş topunu
hangi sahile vurmalı şimdi
gökyüzünde çengi çalgı açık kollar gibi
yürümek tek başına geceleri
içimize çektiğimiz korku iyot kokusu
mahzun rüyaların sonu
gecenin ezgisinde kırılan şamdan
usulca giriyor koynuna
kınında kılıç ve başka şeyler
derinlerde diplerde ezilen yaşam
akıyor dingin bir nehirle varoluş koyuna.
Latest posts by Ercan Ata (see all)
- Kökler - 15 Ağustos 2018
- Sözü Kav ile Şiirlemek: “Islak Çıra” - 7 Mayıs 2018
- Metamorfoz - 14 Mart 2017
Bu yazı yorumlara kapalı.