Ben bu şiirden hızla çıkarım arkadaş
Hızla çekerim son mısraını şiirimin
Son kelimesini kalemimin kalbine gömer
Doğmamış bir şiirime kuluçkalık seçerim
Bu şehirden de çıkarım ışık hızıyla
Hiçbirinizin gidemeyeceği gözü karalıkla
Siz şaşkınlıkla ağzım gözüm diyene kadar
Yeni bir şehirde günaydın derim ben dünyaya
Duaya dururum bir seher suskunluğunda
Akşam kızıllığında, bir sabînin avuçlarında
Ağaçlarla çimenlerle söyleşir, kuşlarla cıvıldaşır
Anamın kokusunu ararım annelerin yaşmağında
Hızlanır dünya, gözyaşları hızlanır, küresel acılar
Ah’lar, eyvahlar kanatlanır dört bir köşesinde haritaların
Yahu derim o an, yavaşlamalıyım, bu işte bir terslik var
Arttıkça hız, kan akışı hızlanıyor mazlum coğrafyaların
Sık sık hız çağı demelerinde bir hinlik saklıymış bunların
Bir alçaklık gizliymiş, takvimleri hız ve hazza ayarlamanın
Anladım. Sür’at yolcularının yoldaşlığı menfaatleri kadarmış
Bir bildiği varmış, davetkâr dünyanın yüzüne bakmayanların
Sükûnet lütfen efendiler!
Çivisini çıkarıyoruz eski/til/miş dünyanın
Latest posts by Erol Yılmaz (see all)
- İsyan Çiçekleri - 3 Mayıs 2017
- Sükûnet Lütfen - 7 Nisan 2017
- İç Savaş - 23 Ocak 2017
Bu yazı yorumlara kapalı.