"Enter"a basıp içeriğe geçin

Üç Bilinmeyenli Denklemlerle Ölüyoruz

Beyazlarla renklileri birbirinden ayırır gibi

Yıkanıyor kirlenen denizlerin yakamozları

Musluğu çevirir çevirmez kan akmaya başlıyor

Merdaneli bir bakışla yerinden fırlıyor gözbebekleri

 

Araya kemik düşene kadar her şey güzel

Görme özürlü bir zamanda her söz hükümsüz

Saçları ahenkle dans ediyor ekranda

Arkası yarın kuşağından bir gölge düşüyor

 

Unutulmuş bir dille unutulmuş şarkılar dinliyoruz

Aramice konuşulan bir gemiye binip gidiyoruz

İki denizi birbirinden koparıyor kıtalar

Üç bilinmeyenli denklemlerle ölüyoruz

 

Dişlerinden kan sızan kravatlı canavarlar

Tüylü ayaklarıyla umarsızca sırıtırken

Tek kol aralığı hizaya geçen bulutların arasından

Yağmurun sesine doğru koşuyor koşuyoruz

 

Eşcinsel bir İngiliz’in günahlarını çıkartan papazla

Bir Yahudi’nin günah keçisini güdüyoruz

Sakalları ağarmış bir Sasani askeri gibi

Ehrimen’in koluna sessizce giriyoruz

 

Kesersen iplerini Gordion olur her yer

Sen İskender olursun ben Çar 2. Aleksandr

Neyse ki yara kremi var süreriz rahatlarız

Diyet cola’nın bağrına pipeti saplarız

Latest posts by Mehmet Baş (see all)

Bu yazı yorumlara kapalı.