I
güneş yanığı değil sırtımdaki
haydut çürüğü lekelerle
derisi kavlamış bir hayatı
yaşamak zorunda oluşumdan
evden erken ayrılmışım
hangi kelimeleri
sandal yapacağımı bilmeden
dere tepe, köşe bucak
demirleyecek liman aramışım
tapu kadastroda maliyede
zat-ı şahanelerinin kapısında
şüpheye direnen tarafımla
delişmenliğin büyüsüne kapılmışım
uykumda güllerin kanırtılması
umurumda olmadı hiç
sakladığımı sandığım sırlar
törenle yakıldı meydanlarda
kalbimi küller kaplayınca
küller içinde kıvılcım aramışım
II
biri bana deseydi ki
senin hikayendir bu anlatılan
kavrar mıydım bilmiyorum
aşk denilen yangında
yine de yanar mıydım?
bulur muydum bir çalacak kapı
bir uzun havanın
beni alıp götürdüğü yerde
gemi yükselsin diye
oturup ağlar mıydım?
zirveyi zorladığımı düşündüğüm
günlerde haritalara sığmadım
genişleyen çöllerin şehvetine kapılıp
kolayca inanır mıydım?
şair olduğum zannıyla
kemiklerimin kırılmasına razı olarak
anlaşılmazlığı belgelenmiş
sözler mırıldanan ben
kanımın gülleri suvaracağını
umar mıydım?
Latest posts by Kadir Ünal (see all)
- Umar Mıydım? - 15 Ağustos 2018
- Yağmamış Yağmur İçin Şiir - 7 Mayıs 2018
- Beni Hatırla - 5 Ekim 2017
Bu yazı yorumlara kapalı.