"Enter"a basıp içeriğe geçin

Yarınımız Tutukludur Abiler

‘Aşklarımız işgal altındadır’ diyordu ya şair; sadece aşklarımız değil, yarınlarımız kötürüm bizim.

Kefilsiz, senetsiz, kartsız, şartsız, taksite bağlattık geleceğimizi! Gel vatandaş sen de taksite bağlat, yavaş yavaş ölme keyfini kaçırma! edalarındayız. Yaşama ihtimalimiz olduğunu sandığımız yarınlarımız işgal altındadır. Yaşamadığımız günlerin hesabıyla uğraşmaktan bugüne ait sorumluluklarımızı unutuyor, görmezlikten geliyoruz. Her birimiz borç batağında yüzüyoruz. Borcu borçla ödemeye çalışıyor daha da batağa saplanıyoruz. Borç yiğidin kamçısıdır diye bir söz vardı, ama artık bu söz anlamını çoktan yitirdi. Çünkü vücudumuzda kamçılanmadık yer kalmadı. Borçlar boyumuzu çoktan aştığı için kamçının yiğidi ödeme gayretine sevk etme özelliği de kayboldu.

Egemen ekonomik sistem bizi sürekli borçlandırarak başımızı bireysel problemlerimizden kaldırıp etrafımıza bakmamıza, yakın ve uzak çevremizde neler olup bittiğine dikkat kesilmemize mani oluyor. Toplum olarak küçük bireysel çıkarlarımızın peşinde koşan yaratıklara dönüşmüş bulunuyoruz. Ne olursa olsun ben diyen, komşusunu, arkadaşını, kardeşini düşünmeyen; onları düşünse bile şahsi menfaatinin aracı olarak gören nesneleriz artık.

Üzerimize konulmasına göz yumduğumuz ipoteğin kaldırılması ve yarınımızın tutukluluk halinin sona erdirilmesi gene bir tek bizim ihtiyarımızdadır. Hüküm senin, hâkim sensin. Ya zincirlerini kırarsın, ya kırılır kalem.

 

İçinizden; hayra çağıran, iyiliği (mârufu) emredip kötülüğü (münkeri) meneden bir topluluk bulunsun. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir.

(3/Âli İmrân-104)

Kurtuluşa erenlerden olmak için elimizden geleni yapalım.

Şimdiden tezi yok yapmamız gereken ilk iş; yaşanmamış o lekesiz o tertemiz geleceğimizi karartan, bizi adeta esir alan banka kartlarından kurtulmak olmalıdır. İnsan gidebildiği yere kadar özgürdür diye bir kibar kelam var; biz bugün yalnızca bankalar arasında gidip gelen mahkûmlarız. Cebimizdeki para onların, geleceğimiz de onların.

Bu duruma göz yuman, çanak tutanların sorumluluğu yok mu diyeceksiniz, belki var. Ama önce herkes kendi bireysel sorumluluğunu bilmeli. Çünkü bugün suçlu arama günü değil, üzerimizdeki mali zincirleri kırarak hürriyetimize sahip çıkma günüdür vesselam.

Latest posts by Cemal Kılınç (see all)

Bu yazı yorumlara kapalı.