"Enter"a basıp içeriğe geçin

Yoldaki Haber

Bir gün geleceğim ve bir haber getireceğim.
Damarlarda umut olup şöyle haykıracağım:
Ey sepetleri uykuyla dolular! Size elma getirdim, güneşin kırmızı elmasını.

Geleceğim ve dilenciye yasemin çiçeği vereceğim
Cüzzamlı güzel kadına da küpesinin tekini.
Âmâya, bahçenin ne izlenilesi olduğunu anlatacağım!
Seyyar satıcı olup sokakları gezeceğim ve şöyle haykıracağım:
Şebnem, şebnem, şebnem!
Eğer yolcu, gerçekten ne kadar karanlık bir gece, derse
Ona yıldızla bezeli bir gök vereceğim.
Köprüdeki sakat kızın boynuna Büyükayı’yı takacağım.
Dillerde her ne kötü söz varsa toplayacağım.
Bütün duvarları yıkacağım.

Hırsıza diyeceğim ki: yükü gülümseme olan bir kervan gelmekte.
Bulutları deleceğim ve
Gözleri güneşle, gönülleri aşkla, gölgeleri suyla, dalları rüzgârla düğümleyeceğim
Ve çocukların uykularını cırcır böceklerinin ötüşüyle.
Uçurtmaları semada havalandıracağım.
Saksılara su vereceğim.
Geleceğim ve atlara, ineklere, nazlı yeşil otlar vereceğim.
Susamış kısrağa şebnem kovasıyla su getireceğim.
Yolda ki yaşlı eşeğin gözlerinin etrafındaki sinekleri ben kovacağım.

Geleceğim ve her duvara bir karanfil asacağım,
Her pencerenin önünde şiir okuyacağım,
Her kargaya bir çam vereceğim.
Yılana kurbağanın ne kadar görkemli olduğunu anlatacağım.
Barıştıracağım,
Tanıştıracağım,
Ve gideceğim.
Umut olup seveceğim.

Farsça’dan çeviren : Fatma Batkitar

Latest posts by Sohrab Sepehri (see all)

Bu yazı yorumlara kapalı.